DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdris Şahin’in Basın Davetine Katıldık

İstanbul’da yayın yapan yerel basın temsilcileriyle bir araya gelen DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdris Şahin, 31 Mart yerel seçimlerine yönelik hazırladığı projelerini anlattı. Ekrem İmamoğlu’nu ve Murat Kurum’u eleştiren İdris Şahin bu iki isme sarı kart gösterdi. Şahin, vatandaşların kendilerine büyük destek verdiğini söyledi. Toplantıya Pendikli TV ekibinden Genel Yayın Yönetmeni Samet Övüç ve Editör Yusuf Kapukaya katıldı.

9 Mart 2024 Cumartesi günü, yerel gazetecilerle buluşan DEVA Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İdris Şahin, önemli açıklamalarda bulundu.

DEVA Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığında yapılan toplantıya; DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Candan Karlıtepe, DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Ali Hakan Ağaoğlu, DEVA Partisi Bahçelievler Belediye Başkan Adayı Nalan Ilgın, DEVA Partisi İstanbul Seçim Koordinatörü Fesih Zeki Mert ve çok sayıda gazeteci katıldı.

İstanbul’da iki adaydan başka aday yokmuş gibi bir seçim süreci yürütüldüğünü belirten İdris Şahin, “Ne İstanbul ne Türkiye iki yanlışa mahkum değildir. İki tane yanlış uygulamayı kendisine örnek almaya mahkum değil. Bu milletin farklı seçenekleri de var. O seçenekler arasında DEVA Partisi’nin hazırlamış olduğu eylem planlarıyla, yerel yönetimlere dair söyleyeceği çok önemli sözlerle İstanbul seçimlerinde var olduğunu ifade ediyoruz” dedi.

https://devahazir.devapartisi.org.tr/

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı İdris Şahin, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda, yerel seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Projelerini gazetecilere anlatan Şahin, DEVA Partisi ile özdeşleşen sarı kartı da Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum’a gösterdi.

“İSTANBUL İKİDEN BÜYÜKTÜR

Seçim süresince harcanan paralara dikkat çeken ve “İstanbul ikiden büyüktür” diyen Şahin; “Ekrem İmamoğlu, üç ay önce ‘İstanbul’da israfı bitirdik’ diye bir kampanya yaptı. Bu kampanyada Sayın İmamoğlu’nun harcadığı para 700 milyon lira. Bugün itibariyla yaptığı kampanyanın bedeli 1,5 milyar lira. Hükümetin yaptığı ise bunun 4 katı. Hükümet bu çirkinliklerin membağı, İlk yol göstericisi ve bu çirkinlikleri devam ettiren de hükümet. İstanbul ve Türkiye iki adama mahkum değil.” ifadelerini kullandı.

“BAYRAK, PANKART ASILMASINA KARŞI OLANLARDANIZ”

DEVA Partisi’nin seçim sürecine bakış açısını, “İstanbul’da kendi kaynaklarımızla seçim kampanyası başlattık. Tamamı helalinden olan kaynaklar… Bayrak, pankart asılmasına karşı olan insanlarız. Parti kurulduğundan bu yana genel başkanımızın fotoğraflarını il binalarımıza, makam odalarımıza bile asmadık. 15 milletvekilimiz var, hiçbirinin makam odasında Sayın Babacan’ın fotoğrafı yoktur. Çünkü bu çağ dışı anlayışı yıkmamız lazım. Asılan dev pankartlar meydanda görüntü kirliliğinden başka bir şeye yaramıyor. İnsanlara nefes aldırmak istemeyen bir anlayış… Hangi dünyada yaşıyoruz? Yıl olmuş 2024… Dünya nereye gidiyor, biz ne yapıyoruz?” cümleleri ile ifade etti.

“SİYASETİ HALKIN ARASINDA YAPIYORUM

Toplantıya kendisini tanıtarak başlayan İdris Şahin, “Siyaseti kısa vadeli bir iş olarak hiç görmedim. Hep uzun vadeli hareket ettik. Siyaseti de hep sizin içinizde, halkın arasında yaptım. Bu süreç içerisinde çok önemli komisyonlarda görevler aldım. 2012’de darbe ve muhtıraları araştırma komisyonu, 2013’te çözüm sürecinin sözcülüğü bize aitti. Akabinde DEVA Partisi’nin sözcülüğünü yaptım. 1 dönem iktidar partisinde, 1 dönem de DEVA Partisi’nde milletvekilliği görevlerinde bulundum.” dedi.

“RAKİPLERİNE YAŞAM İMKANI VERMEYEN BİR İKTİDAR VAR

“Partimiz, kurulduğu ilk günden itibaren parti programının başına basın özgürlüğünü koymuş ve yerel basına ayrı bir pencere açtı. Çünkü demokrasilerde tıkanan kanalı açmak için gerçekleştirilecek işlemin ilk ayağını yerel basın oluşturuyor. Yerel basın, iktidarın tam manasıyla nüfuz edemediği ama çıkartmış olduğu yasalarla ve yaptığı İletişim Başkanlığı vasıtasıyla, Basın İlan Kurumu aracılığıyla verdiği reklamlarla denetim altında tutulmaya çalışılıyor. AK Parti’nin, kurulduğu zaman felsefesi, parti programı ve yönetim anlayışı zaman içerisinde otoriteleşmeye gitti. ‘İnsanı yaşat ki devlet de yaşasın’ düsturuyla çıktığı bu yolda her türlü insan hakkını ihlal eden bir pozisyona geldi. İzlediği yol çirkin bir yoldur. Kamu kaynaklarını, belediye kaynaklarını siyasetin finansmanında kullanmayı alışkanlık haline getiren ve kampanya düzeninde rakiplerine yaşam imkanı vermeyen iktidarla karşı karşıyayız.”

“İSTANBULLU, İKİ ADAYA MAHKUM DEĞİL”

“Belediye yönetimlerinin de belediye kaynaklarını bu şekilde iktidarın dışında seçim propagandasının malzemesi haline getirdiğini İstanbul’da gördüm. Bulunduğunuz ilçelerin meydanlarına bir bakın! Oralarda gökyüzünü görme imkanınız yoktur. 90*250 büyüklüğündeki bir brandanın maliyeti 200 liranın üzerinde olmasına rağmen devasa bayraklar, brandalar hem çevre kirliliği açısından hem de bu kaynakları kendi helalinden yapmamış olmaları nedeniyle kamu ve belediye imkanlarını kullanmış olan rakiplerimizi öncelikle milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Ama milletimizin vicdanını kirletmek adına öyle bir algı operasyonu gerçekleştiriyorlar ki… Sanki İstanbul’da ikili bir seçim var da onların dışında başka hiç muhatap yokmuş gibi gösteriyorlar. Ne İstanbul ne de Türkiye iki yanlışa mahkum değil. İki tane yanlış uygulamayı kendisine örnek almaya mahkum değil. Bu milletin farklı seçenekleri de var. O seçenekler arasında DEVA Partisi’nin hazırlamış olduğu eylem planlarıyla, yerel yönetimlere dair söyleyeceği çok önemli sözlerle İstanbul seçimlerinde var olduğunu ifade ediyoruz. Temiz belediyecilik yaratmak istiyorsak önce zihniyetin temiz olması lazım. Zihniyetin tamamen İstanbul’a, belediyeciliğe odaklanmış olması gerekiyor. İstanbul’da, İstanbul’un seçimi dışında her şey konuşuluyor. Ama ortada İstanbul’a dair somut hiçbir veri yok. Her ikisi de sanki İstanbul’a yeni gelmiş de bu göreve talip oluyor. Böyle bir kampanya yürütüyorlar. Adayın biri 2013 yılında TBMM’de olduğumuz dönemde TOKİ’de üst düzey bir yöneticiydi. 17-25 Aralık sürecinden sonra kenara çekildi. Daha sonra Erdoğan tarafından bakanlıkla ödüllendirildi. O arkadaşımız İstanbul’a yeni gelmiş olabilir ama şehircilik anlamında zaten var olan birisidir. Devletin her türlü imkanı kendi elindeyken şehircilik alanında İstanbul’a ve Türkiye’ye herhangi bir başarısıyla öne çıkmamış birinin yeni bir sayfaymış gibi cilalanıp milletin önüne sunulmuş olmasını İstanbullu seçmenimizin takdirini bırakıyorum.”

“5 YILDIR İBB BAŞKANI DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANDI”

“Diğer arkadaşımız… Üzülerek ifade ediyorum ki kendisini yoldan çıkaran iktidarın yanlış davranış ve tutumları oldu. 31 Mart 2019’da seçimi helalinden kazanmıştı. 15-16 bin oy farkı vardı, itiraz edildi ve 13 bine düştü. İkinci turda fark olunca doğal olarak Sayın İmamoğlu’nu daha koltuğuna oturmadan ulusal bir karakter haline getirdiler. Bu yüzden o da 5 yıl boyunca İBB Başkanıymış gibi davranmadı. Kendisini hep cumhurbaşkanı adayı gibi gördü. Bu da kendisine, ittifaka ve İstanbul’a büyük zarar verdi. Son dönemde partisinin genel merkez yarışında doğrudan taraf olması da bunun en önemli göstergesidir.”

“İSTANBUL’DA DENETİM YOK”

“Birçok bölgede yaya kaldırımları tamamen işgal edilmiş durumda. İşletme sahipleri tarafından önce İstanbul’daki yaya kaldırımlarını özgürleştirmek, istanbul’u yayalaştırma projesini başlatmak gerekir. İstanbul kaldırımları olmayan bir şehir haline gelmiş. Fatih’te, Beyoğlu’nda, Ümraniye’de, Sultanbeyli’de, Sancaktepe’de bunları gördüm. Bahçelievler’de, Şirinevler’de kaldırımların nasıl işgal edildiğini birebir yaşayarak gördük. Ve bunun mutlak suretiyle ilk yapılacak işlerden birisi kuvvetli bireyi denetim faaliyeti başlatmak. Yerde belediyenin kendi üzerine düşen bölümünü ve kamuyla işbirliği yaparak hükümette ve acilen İstanbul’u kaldırımları olan bir şehir haline getirmek ve bu işgalleri sonlandırmak gerekiyor. Kim 16 milyon İstanbul’run hakkına hukukuna giriyorsa onu en ağır şekilde cezalandıracaksınız. Bunu başka bir izahı söz konusu değil.”

KONUT FİNANSMAN KURUMU KURMALIYIZ”

“Deprem geldikten sonra değil. Deprem gelmeden bunun önlemini almak lazım. Uzunca süredir ısrarla diyoruz ki bir konut finansman kurumu kurmamız lazım. Şu anda 60 tane farklı banka konut kredisi veriyor. Ama vatandaşa konut kredisi verirken canını dağılıyor. Hem satın aldığı gayrimenkule ipotek koyuyor. Hem çok yüksek oranda kredi faizi uyguluyor. Biz diyoruz ki ada bazlı olarak dönüşümü yapalım. Özellikle tarihi kent olarak tabir ettiğimiz İstanbul’da bir tek yeni inşaata müsaade etmemek kaydıyla var olanları konut finansman kurumu aracılığıyla destekleyerek kendi mülkünü ipotek olarak göstererek, uzun vadeli bir kredi kullandırarak, konutları yenilemeliyiz. İstanbul’un neresinde olursa olsun yeni yerleşim yeri açmak, yeni bir imar düzenlemesi yapmak kadar yanlış bir şey olamaz. Var olan yerde konut finansman kurumu aracılığıyla güçlü bir şekilde bu depreme dayanıksız olduğunu hissettiğimiz ve tespit ettiğimiz yerlerde yenileştirme faaliyetlerini gerçekleştirmek gerekiyor. Dünya piyasasında pek çok örneği var. Bu sistem devreye sokulacak. Deprem konutların yenilenmesi için bu finans modelini acilen işleme sokacağız.”

“TOPLU TAŞIMA GELENEĞİ OLUŞTURMALIYIZ”

“İstanbul’da ulaşım sorununu hemen 5 yıl asla çözemezsiniz. Öncelikle bu var olan nüfusu azaltmak gerekiyor. Kontrol altına almak gerekiyor ve buradaki insanımıza toplu taşıma geleneğini yerleştirmek gerekiyor. Eğitmemiz lazım ve trafiğe çıkan araçlarla alakalı arkadaşlarımız bunu uygulamayla sabit hale getirmişler ve örneklerini de paylaşıyorlar. Bugün trafikte Anadolu Yakası’ndan köprüye gelinceye kadar eğer 8 noktada bir trafik tıkanıklığı varsa bunun ikisi normal şartlarda tıkanıksa, 6 tanesi modeli eski araçların arıza yapmış olmasından kaynaklı olarak trafiğin tıkandığını tespit etmişler. Avrupa’da belirli bir yaştan sonra o araçları üçüncü dünya ülkelerine gönderiyorlar. Kendileri yeni model araçlarla trafiğe çıkıyorlar ve kendi trafiklerini kolay kolay aksatmıyorlar. Bunu uygulamada çok rahatlıkla İstanbul’da yapabiliriz ve kesinlikle mutlak surette şeritleri kullanırken tek araç, tek başına araç kullanan. 3 kişiyle araç kullanan. Toplu araç kullanan olarak bu şeritleri bölmemiz gerekiyor. Bunları yapmadığımız müddetçe toplu ulaşıma vatandaşı sevk edemeyiz.”

“BİZ TEMİZ BİR YÖNETİM VADEDİYORUZ”

“Biz İstanbul’u yönetebilecek kadrolara sahibiz. Ehliyetli ve liyakatli kadrolarımız var. İstanbul’un 39 ilçesinin 39’unda da adayımız var. Bunların içlerinde 9 tane kadın adayımız var. Türkiye genelinde de 563 adayımızın 82 tanesi kadın. Oransal olarak baktığınızda en yüksek oranda temsil kadın adaylarda Deva Partisi’nde. Biz meclis üyelerimizle, belediye başkan adaylarımızla İstanbul’a talip olduğumuzu ortaya koyduk. Ehliyetli, liyakatli kadrolarla tertemiz bir yönetim anlayışıyla İstanbul’a temiz bir yönetim vadediyoruz.”

“DEVA PARTİSİ OLARAK TRT’YE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili de eleştirilerde bulunan Şahin; “Erdoğan’ın ‘bu yasayla son seçimim’ demeci var. Oyuna bakın oyuna… ‘Bu yasayı değiştirebilirim. Bırakıp gitmiyorum’ diyor. Erdoğan bu sözü ilk kez 2011’de söylemişti. Gerekirse vakfın başına geçip Anadolu’yu gezmekten bahsediyordu. Daha sonra 3 dönem kuralı nedeniyle genel başkanlığın sonuna geldiğini söylemişti. Geldiğimiz noktada yerel seçimde sorun gördüğü için duygusal bir bağ kurmak istedi. Hep duygulara oynuyor. Hiç realiteye uygun siyasi tarzı yok. Devletin imkanlarıyla TRT aracılığıyla kandırdığı kesimle duygusal bağ kurarak ‘bir sefer daha oy alabilir miyim’ diye düşünüyor. O yüzden DEVA Partisi olarak TRT’ye bir kez daha hakkımızı helal etmiyoruz.” cümlelerini kurdu.

“ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdris Şahin, Pendikli TV Genel Yayın Yönetmeni Samet Övüç’ün sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Daha iki gün önce Pendik’teydik. Kurtköy bölgesinde esnaf ve muhtarlık ziyareti yaptık. Daha sonra sahile indik. Bundan önce Erol Kaya ve Dr. Salih Kenan Şahin’in ilçe katkıları oldu ancak bir de ilçenin silüetini değiştiren yapılar da oldu. Önce bu zihniyeti değiştirmek lazım. Biz ilk olarak zihniyeti değiştireceğiz. DEVA Partisi Pendik Belediye Başkan Adayımız Mustafa Yılmaz adaylar arasında en yetkin ve liyakat sahibi olanı. Vatandaşlarımız doğru kararı verecektir.”

Haber: Samet Övüç
Kamera: Yusuf Kapukaya