Bir oğlun doğar..
Sevgiyle, zahmetle ne çilelerle onu besler büyütürsün..
Nice hayaller kurarsın, yavrunun geleceği için..
Hele bir askerliğini yapsın dersin..
Daha iş güç sahibi olacak, evlenip çocuk çocuğa karışacak diye tatlı hayallerin vardır..
Bu arada bakmaya kıyamadığın, sevgisine doyamadığın oğlun 20 yaşına gelmiş, askerlik çağına yetişmiştir..
Vatan borcu diye, yarıya buruk bir
sevinçle, dualarla yavrunu vatan borcunu ödesin diye, askere gönderirsin..
Bir kaç ay, mektuplarla, telefonlarla haberdar olup, hasretini bir nebze dindirmeye çalışırsın.. Ayları, günleri sayarsın evladım teskere alıp gelecek diye..
Sonra öyle bir haber alırsın ki, dünyan başına yıkılır..
İnanamazsın duyduğuna..
Senin sevgisine doyamadığın, bakmaya kıyamadığın evladına, hainler pusu kurup kıymıştır..
Evladın can parçan, ŞEHİT OLMUŞTUR..
Şehitlik güzel mertebedirde, lakin, yok yere hiç suçsuz evladına kıymışlardır.. Acıyı ve öfkeyi bir arada yaşarsın..
En kötüsüde katili kimdir bilmezsin, intikam alacak bile kimse yoktur..
Bir örgüt vardır bildiğin, öfkeyle nefret ettiğin..
Kökü kuruyasıca..
Nice ana babayı evlatsız, Nice kadınları kocasız, nice evlatlarıda babasız bırakmıştır..
Tek teselli ise iki kelime;
VATAN SAĞOLSUN..
Bu terörün sonunu getir Yarabbi,
Çekilen acıları bitir Yarabbi..
Yazar; Zeynep Turanlı