Eskiden köylerde kadın olmak çok zordur.. Eskiden beridir kadınlarımız durmaksızın ihtiyarlık çağlarında bile çalışırlar.. Eskiden bir evde hem büyüklerle hemde eltilerle yaşam vardı..
1 ailenin 1 odası olurdu.. Kadınlar sabah ezaniyla kalkar, sobayı yakar, ahırı temizler, malları doyurur, çayırları keser, meşeye odun toplamaya giderlerdi..
üstelik o zamanlardada kaynanaların bir adeti vardıki gelinlerine yemek vermezlerdi..
Gelinler gizlice bir parça ekmek bulurlarsa onu yer tekrar meşeye odun toplamaya giderlerdi..
Eve geldiklerinde akşam olduğunda çocuklarının bezlerini yıkarlardı..
Eşleri gurbette olurdu.. Hasılı kelam hiç boş durmazlardı.. Eskiden öyle bir adet vardıki kadınlar evleneceği erkeği görmezlerdi..
Evlendikleri gün o kişiyi görürlerdi.. Seçme hakları yoktu.. O zamanlar kızları kaynanalar hangisi daha fazla yük taşırsa o kızı gelin ederlerdi.. Kızın dul olması hiç önemli değildi.. Yeterki fazla yük taşısın, kadına biçilen değer buydu..
Gelinler o kadar işleri yaparlardı da yinede kaynanalarının dilleri durmazdı..
İş yapmaktan çocukları ile bile ilgilenemezlerdi.. Hani şimdi evimizi temizlemeye üşeniyoruzya işte onlar öyle değillerdi.. Büyüklerin hizmetide vardı..
Kaynatanın abdest alması için sıcak su devamlı güğüm ile sobanın üzerinde durması mecbur idi.. Ömürleri hep hizmetle çalışmakla geçti onların..
Dünyadan bir tad alamadılar.. Şimdi ise o uğruna bedenlerini ezdirdikleri köyleri bomboş kaldı.. Herkez gurbete geldi.. O kadınlar artık yaşlandı..
Yazdan yaza takatleri varsa, köyün temiz havasını solumak ve eski günleri yad etmek için ziyarete geldiler o çile çektikleri köylerine..
işte eskiden köylerde kadın olmak bu derece meşakkatli ve zordu..!