Sadece günümüzde değil, tarihin her öneminde; daha doğrusu insanoğlunun yaşadığı her zaman ve her yerde en zor sahip olunan özelliklerin başında gelse gerek sabır. Yaşadığımız hemen her olaya karşı istemeden de olsa sabır göstermek zorunda kalıyoruz. Çeşitli musibetlere maruz kalan insanoğlu sabıra her zaman muhtaç olmuş ve sabır hemen her zaman da övülen bir haslet olmuştur. Peki sabır insana ne kazandırır?
Şüphesiz pek çok faydası vardır, üzerine çok şey konuşulabilir. işin islami boyutundan bakıldığında ise sabır yine ön plandadır:
“Andolsun sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. sabredenleri müjdele.” (Bakara/155)
“Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslüman’ın başına gelen her şeyi, Allah onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.” (Buhari, Merda, 3)
Hayatımızı yaşayıp dururken, hele ki günümüzü hızlı dünyasında; insanoğlu sabırsızlığın sınırlarını zorlamaya devam etmektedir. Bizler de farkında olmadan sabırsızlığımız yüzünden çoğu kez kendimize, yahut sevdiklerimize sıkıntı ve üzüntü yaşatırız istemeden de olsa. Ne olursa olsun, ister müslüman olsun ister olmasın, sabır insanların gününmüz dünyasında en çok ihtiyacı olduğu şeydir. Birşeyin hemen olmasını isteriz fakat olması için pek çaba göstermeyiz. Yahut çaba gösterdiğimiz şeylerin mutlaka istediğimiz şekilde sonlanmasını isteriz. Mutluluğun o işin istediğimiz gibi bitmesinden öte, sabırda olduğunu düşünsek hem bu süreçte hem sonrasında mutlu oluruz. Oysa ki sabırın tersi hırs insanı bürüyünce, insan istediği gibi sonuçlanan işlerinde bile “Neden daha çabuk olmadı ? , Daha iyisi de olabilirdi.” Şeklindeki sorularla hayatını zindana dönüştürür. Bir insana verilecek en güzel hediye sabretmesini öğrenebilmek olsa gerek günümüzde.