Trafikte adap, trafiğe çıkan herkesin uymak zorunda olmadığı ancak uyulduğunda trafiği ve trafik akışını en az trafik kuralı kadar düzene sokan ceza korkusu olmadan nezaketen uyulan hususlara denir.
“Edep bir tac imiş Nur-u Hüda’dan
Giy ol tacı, emin ol her beladan…”
Türk Dil Kurumu sözlüğünde edep, “Toplum töresine uygun davranma” olarak açıklanmaktadır.
Edep; “terbiye, utanma, usul, yol ve kaide” gibi anlamları ifade ettiği gibi, “davet, iyi tutum, incelik ve kibarlık, hayranlık ve takdir” manalarına da gelmektedir.
Edep; dinin gerekli gördüğü ve aklın güzel saydığı bütün söz ve davranışları kapsar. Bu durumda “güzelliği dolayısıyla insanı şaşırtan, takdirini kazanan şey” demektir. Başka bir tarif de ise; “ona sahip olan kişiyi küçük düşürücü durumlardan koruyan meleke” diye tanımlanmıştır. Edebin çoğulu adaptır.
Toplum fertlerinin yaşayış ve karşılıklı münasebetlerine genel ve ortak bir tarzda hâkim olan ve aksine davranışların yerine göre ayıp, terbiyesizlik, edepsizlik sayılarak kınandığı ahlâkî ve içtimaî kuralların bütününe hukukta umumi adap denir.
Adap kavram olarak ahlaki kavramdan daha geniş olup bu kavramı da içine alır.
Herhangi bir cezai işlem gerektirmeyen ve küçük sayılabilecek hata ve kusurlar edep kavramının kapsamına girer. Her ahlâk edeptir ama her edep ahlâk değildir. Kısaca; adap; “toplumların davranış yöntemlerinin (töreler) temeli”, edep de “bu yöntemlere (töre) uygun davranma” olarak özetlenebilir.
Trafikte Adap Kuralları
Trafikte adap, trafiğe çıkan herkesin uymak zorunda olmadığı ancak uyulduğunda trafiği ve trafik akışını en az trafik kuralı kadar düzene sokan ceza korkusu olmadan nezaketen uyulan hususlara denir.
Trafikte adap, trafik kültürünün oluşması ile hayata geçirilebilecek kurallardır. Trafikte adap güvenli seyahat etmenin yollarını bize açmaktadır. Trafikte karşılıklı sevgi, saygı, anlayış ve birbirimize tahammülü öğreterek anlaşmazlıkların birçoğunu çözmektedir. Trafik kurallarının uygulanması trafik adabının oluşması ve yerleşmesine sebep olmaktadır. Trafik adabı, insanların trafik ortamında birbirlerine karşı olumlu tepki ve davranışlarını ifade etmektedir.
Trafikle iç içe yaşamak zorunda olan insanlar bazen sürücü bazen de yaya olarak trafiğin akışını etkilemektedir. Çoğumuz yaya iken sürücülere, sürücü iken yayalara karşı olumsuz tavırlar sergilemekteyiz. Trafikte yaşanan tartışma ve kavgalar bazen istenmeyen sonuçlara da sebep olmaktadır. Bu olumsuzlukları en aza indirmenin yolu hak ve sorumluluklarımızı bilerek adabımuaşeret kurallarına uymakla mümkün olacaktır.
Yapılmaması gereken birçok uygunsuz davranış karşılıklı anlayışla çözülebilecektir. Başkasına saygı duymayan kendisine de saygı duymamaktadır. Toplu yaşama kuralı olarak adlandırabileceğimiz bu kurallara uyan kimseleri medeni insan diye tanımlamaktayız. Trafikte adap kurallarına uymak insanlığın gereği olduğu gibi hayatımızı ve trafiği kolaylaştırarak toplum düzenini sağlayacaktır. Trafik kurallarına uymak bir zorunluluk olup aksi cezayı gerektirir. Trafikte adap kurallarına uymadan araç kullanmak ve diğer sürücülerin haklarına saygı göstererek gerektiğinde onlara yardımcı olmak insanlığımız gereğidir. Yayaya yeşil ışık yandığı halde ona yol vermeden onun yol hakkını kullanmak trafik kuralı ihlalidir. Tespiti durumunda ceza gerektirir. Kendisine yeşil ışık yanarken karşıya geçmek isteyen bir yayanın yolunu tamamlamadan yolun ortasında kırmızı ışık yanarken sürücünün korna çalmadan bu yayaya yol vermesi ve onun güvenli bir şekilde karşıya geçmesini sağlaması ise adap kuralıdır. Bu tür sürücüler adap kurallarını içselleştirmişler demektir. Trafikte adap kurallarını iyi anlayabilmek için kuralın ne demek olduğu, trafik kuralları ve kurallara uymanın faydalarının da bilinmesi gerekmektedir.
Genel Sürücü Modelleri
Günümüzde trafikte milyonlarca araç seyretmekte ve milyonlarca farklı insan dolayısıyla farklı kişilik türleri trafik akışının bir parçası olmaktadır. Bu farklı kişiliğe sahip sürücü kitleleri başlıca belirlenmiş sürücü modelleri içerisinde bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalarda farklı türde bireylere özgü araç kullanma modelleri saptanmış ve beş tip sürücü modeli belirtilmiştir. Araştırmacılar sürücülerin kendilerini belirlenen beş modelden birinde bulacaklarını açıklamışlardır. Belirtilen modeller;
1. Gösterişe meraklı sürücüler,
2. Heyecanlı sürücüler,
3. Aykırı sürücüler,
4. Egoist sürücüler,
5. Mantıklı ve sakin sürücülerdir.
Gösterişe meraklı sürücüler, henüz gelişmedikleri ve yeterince olgunlaşmadıklarını açığa vuran davranışlar gösterip, alışılmadık tavırlar takınırlar. Bu sürücüler için yaş ile sosyal seviyenin anlamı bulunmamaktadır. Gereğinden fazla hızlı ve dikkatsiz araç kullandıkları ve etrafındakileri daima geçeceklerine inandıkları için sürekli tehlike yaratırlar. Ne kadar alkol içerlerse içsinler yine de araca hakim olabileceklerini ispata hazır olduklarını söylemekten zevk duyarlar.
Heyecanlı sürücüler, heyecanlarını kontrol altına alamayan sürücülerdir. Duygularının dizginlenebilmesi belirli bir olgunluğu gerektirir. Bu olgunluğa erişme sadece yaş meselesi değil, aynı zamanda bir eğitim sorunudur. Bu kategoriye giren sürücüler, acil hallerde çare bulmak ve tedbir almada gecikir, normal hallerde sinirlenerek paniğe kapılır, trafik sıkışıklıklarında sinirli hareketlerde bulunurlar.
Aykırı sürücüler, her türlü kural dışı davranışı ve hareketi kendilerine hak ve yetkili olarak görürler. Egolarını tatmin için başkalarına kaza yaptırmaktan, normal giden bir sürücüyü kızdırarak yarış yaptırmaktan keyif alırlar.
Egoist sürücülerde, geçmişten gelen psikolojik bozukluklar bulunmaktadır. Kurallara riayetsizlik, işaret vermeden dönüş yapmalar, ani manevralar, uygunsuz yerlere dönüşler, şerit ihlalleri, kendi rahatı ve kolaylığı için usulsüz olarak yasak yerlere park etme sık sık yaptıkları trafik ihlalleridir.
Mantıklı ve sakin sürücüler, her tedbir ve yasağı kendi kişisel düşüncelerine uygun olduğu ölçüde görmek istedikleri gibi düşünürler ve uygularlar. Kendi hatalarını asla kabul etmezler. Bir kazaya karıştıkları zaman büyük bir çoğunlukla diğer aracın sürücüsünden şikayetçi olurlar.
Farklı bir araştırmada ise sürücü modelleri ikiye ayrılmıştır;
1. Amatör sürücüler,
2. Profesyonel sürücüler.
Amatör ve profesyonel sürücüler farlılıklar incelendiğinde, amatör sürücülere oranla profesyonel sürücülerin daha fazla trafik suçu işledikleri, daha çok kaza yaptıkları bunun sebebinin profesyonel sürücülerin daha uzun süre araç kullanmasının ve kendilerine olan aşırı güvenlerinin olduğu belirlenmiştir. Sürücülük becerisi yüksek olan ancak hız ihlali yapma, yeterli takip mesafesi bırakmama gibi davranışları nedeniyle güvenli sürücülük becerilerine sahip olmayan sürücülerin daha fazla kaza yaptıkları ve ceza aldıkları görülmüştür. Özellikle becerilerine aşırı güvenen genç erkek için temel risk, hızlı araç kullanma davranışlarıdır. Sürücülük becerilerine aşırı güvenen kişilerin kaza yapma riskli yanında trafik kurallarını ihlal etme alışkanlıklarının altında yatan faktör bu sürücülerin kendilerine duydukları abartılı özgüven ve kendini yüceltme etkisidir. Sürücülerin kendilerini daha güvenli olarak tanımlamaları, kendisinin başına olumsuz olayların gelebileceğini düşünmemeleri kendini tehlikelerden koruyacak önlemleri almamalarına neden olmaktadır. Bu da
karayolu trafik kazalarında bir artışa neden olmaktadır.
Kaynakça:
MEB Trafik Adabı Dergisi,
Polis Akademisi Uluslararası Trafik Güvenliği Dergisi
Zülfikar Özmen
İleri Sürüş Eğitmeni
Trafik ve Yol Güvenliği Uzmanı